Kübra Par Yazdı:Her öğretmen kutsal mıdır?

Haber Türk Sunucularından Gazeteci Kübra Par Her öğretmen kutsal mıdır? başlıklı yazısında Öğretmenlik mesleği ile ilgili görüşlerini kaleme aldı.

İşte Kübra Par’ın Her öğretmen kutsal mıdır? yazısı

Biliyorum başlıktaki bu cümle bazılarınızı rahatsız edecek ama öğretmenlere dönük abartılı bir romantizm içeren kutsallaştırmayı açıkçası biraz yersiz buluyorum.

İşini hakkıyla yapan öğretmen kutsaldır ama öğretmenlerin tamamı işini hakkıyla yapıyor mu?

Kendi eğitim hayatınıza dönüp bakın… Size ilham veren, ufkunuzu açan, her dersini ilgiyle dinlediğiniz, çok sevdiğiniz öğretmenleriniz olduğu kadar, anlatma ve öğretme yeteneğinden yoksun, kendini geliştirmeyen, psikolojik veya fiziki şiddete meyilli, sizi derslerden soğutan öğretmenleriniz de olmadı mı?

Bırakın ilköğretim ve liseyi ben üniversite hayatımda bile dersinden hiçbir şey anlamadığımız akademisyenler gördüm. Kendisi iyi bir araştırmacı olsa bile anlatım becerisi o kadar kötü hocalarımız vardı ki… Gelip elindeki kitabın bir bölümünü sesli olarak okuyup gidenler mi dersiniz, daldan dala atlayıp konuyu çorba edenler mi…

Bu gerçeği hepimiz bildiğimiz halde konuya bir tabuymuş gibi yaklaşıyoruz.

Dün özellikle muhalefet kanallarında öğretmenlik meslek yasası ve başöğretmen olabilmek için sınav yapılması bolca eleştirildi.

Yasayla ilgili pek çok uzman ve sendikanın haklı eleştirileri var. Tasarı hazırlanırken katılımcı bir yöntem benimsenmemesi, özel okullarda çalışanlara ve sözleşmeli öğretmenlere yönelik düzenleme içermemesi, uzman öğretmenlik için 10 yıl, başöğretmenlik için 20 yıl hizmet şartı koşulması en yaygın itirazlar arasında…

Gerçekten de genç bir öğretmenin 20-30 yıllık bir meslektaşından daha çalışkan, daha başarılı olmaması için bir neden yoktur.

Buna karşılık 3 basamaklı ve sınava dayalı sistem hakkıyla uygulanırsa yerinde ve faydalı olur.

Sonuçta öğretmenlerin kendini geliştirmeye teşvik edilmesi, performansının denetlenmesi, kötülerin ayıklanması çocuklarımızın iyi yetişmesi adına gerekli değil midir?

“Öğretmenlere sınav yapmayı durduracağız, atanamayan öğretmen kalmayacak” diyor muhalefet. Bu popülizm kulağa güzel geliyor ama ya işin nitelik ve yetenek kısmı ne olacak?

Bu iktidar eğitim politikalarında harika işler çıkardı demiyorum kesinlikle ama düzeltmenin yolu her diploma alanı öğretmen yapmaktan mı geçiyor?

Açık konuşalım, bugün baş öğretmenimiz Atatürk döneminde yetişen öğretmenlerin kalitesinin bile gerisine düşmedik mi?

Yıllar içinde üniversitelerin sayısı aşırı derecede arttı, öğretmenlik bölümlerinin de puanı düştü. Daha iyi bölümleri kazanamayan üniversite adayları, devlet garantili bir iş olarak gördükleri öğretmenliklere yöneldi. O öğretmenlerin yetiştirdiği çocuklar da daha doğru düzgün Türkçe bile öğrenemeden mezun olmaya başladı.

Elbette sınavla öğrenci alan, çok başarılı okullarımız var. Fakat genel manada bir vasatlaşma yok mu?

Özel okullarla devlet okulları arasındaki eğitim kalitesi farkı giderek derinleşmiyor mu?

Şimdi diyeceksiniz ki öğretmenlerimiz açlık sınırının altında yaşıyorken, geçim derdi çekiyorken nasıl iyi eğitim versinler?

Doğru, onlar mutsuz olursa performansları da düşer.

Aslında izlenmesi gereken yol belli.

Öğretmenliği kazanılması zor ama prestijli ve geliri yüksek bir meslek grubuna dönüştürmeliyiz.

Önümüzde bunun örneği de var.

Türkiye’nin yıllarca TIP alanındaki başarısının, çok iyi doktorlara sahip olmasının temelinde TIP bölümlerinin yüksek puanla en kalifiye öğrencileri alması, 6+4 yıllık uzun ve ciddi bir eğitim vermesi ve sonunda da yüksek bir gelir kazanmalarını sağlaması yatıyordu.

Doktor olmak zordu, herkes olamazdı ama çok prestijliydi.

Şimdi bu sistemde ciddi gerilemeler var. Fazla sayıda TIP bölümü açıldı. TUS sınavı standartları bozuldu. Doktorların geliri düştü. Uzun nöbet saatleri ile köle gibi çalıştırılıyorlar. Emeklerinin karşılığını alamıyorlar. Işıltısını yitiren bir mesleğe dönüşüyor.

Ama bir zamanlar böyle değildi.

Nüfus arttıkça kitlesel ihtiyaçlar artıyor. “Bu kadar çok öğretmen açığı varken sadece yüksek puanla alınması mümkün değil” diyebilirsiniz.

Ama sonuçta devletlerin öncelikleri vardır.

Nasıl ki yerli savunma sanayiinde ciddi bir ivme kat etmemiz devletin perspektifini değiştirmesiyle olduysa aynı başarıyı eğitimde de yakalayabiliriz.

Bütçeden eğitime ayrılan payı ciddi biçimde artırıp, öğretmen maaşlarını şu anki seviyesinin en az iki katına çıkarıp, öğretmenliği cazip hale getirirsek, eş zamanlı olarak üniversite sınavında öğretmenlik baraj puanını yükseltip en başarılı öğrencileri bu bölümlere yönlendirirsek, birikim kadar anlatım ve öğretim yeteneklerini ölçen sınavlarla öğretmen seçersek, sadece kendi branşlarında gelişmelerini değil genel kültür seviyelerini artırmalarını teşvik edersek, çıkarılan meslek kanununu da eleştirileri dikkate alarak revize edersek, çok değil 15-20 yıl sonra Türkiye’de bambaşka bir tablo ortaya çıkar.

Elbette işin müfredat ve sınav sistemi gibi boyutlarını da dünya standartlarında bir bakış açısıyla yenilemek suretiyle…

Aksi halde milyonlarca öğretmen atansa da ne eğitim sistemimiz düzelir ne de öğretmenliğin prestiji artar.

İşini hakkıyla yapan tüm öğretmenlerimize saygı ve minnetle…

23 Yorum

  1. Ìzmir den Merhaba Çok Duygulandırıcı bir Yazı Tebrik Ederim Ancak Eğitimin bugùnkù Duruma Gelmesi Kòy Enstitùsùnùn Kapatılması Rol Oynamadımı Òyle bilinçli Kadrolar yetişmezse gelinen noktaya şaşırmak anlamsız Gòrevini Siyasi Odaklarla her devlet kapısına atan olmadımı ? Gòrev Ahlakıyla mesleğini yapan tùm Emekçilere Selamlar Sağlıklı gùnler Diliyorum

  2. ÖĞRETMENLİK KUTSAL MESLEKTİR
    Her Gazeteci dürüstmüdür? Her program sunucusu adilmidir?… vs
    Her toplulukta mutlaka iyiler ve kötüler vardır.
    Evet Öğretmenlik kutsal meslektir. ‘Ameller niyetlere göredir’ Gazeteciliği kişisel çıkarı için kullananları baz alarak bütün gazeteciler üzerinde olumsuz algı oluşturmak bize yakışmaz. Yazıyı hazırlarken amacımız bütün eğitim camiasına karaçalmak mı yoksa bir arızayı düzeltmek mi?

  3. Saydığın çözümlerle bir kelime öğretmenlerin suçu yok. Sistemin yönetimin eksiklerini sayıp suçlu ogretmen demek komik olmuş . Sayın bakanda sinav lazım ogretmen yetersiz demişti.sonra Konya deniz kıyısında mıdır diye soru sordu

  4. Soruyu soran bak ????????????????????????seninde gazetecilik yapamadığını biliyoruz…yaptığın açık oturumlar bı kere ses tonun hitabin sunuculuğu uygun değil…..adamına göre muamele yapıyon…işine gelmedigi yerde katalizör gibi araya girip konuşmacının sözünü kesiyon…. sıkıştığıniz zaman reklama gidiyon….torpilli calistirildigin belli oluyor….

  5. Kendisi hayatında kaç sınava girdi de gazeteci oldu acaba.Asıl bunu sorgulamamız lazım

  6. Kübra Par öğretmeni kutsal sanmış.Kutsal olan öğretmen degil,meslektir.Ne diyelim?

  7. İlk iş olarak eğitim fakültelerinin kontenjanları yarıya inmelidir. Eğitim fakültelerinin mezunları haricinde hiç kimse öğretmen olmamalıdır. Herkes lise mezunu olsun mantığı süratle iptal edilmelidir. Gerisi kendiliğinden gelir.

  8. Kübra hanım merhaba.
    Umarım yazdıklarımı okuma şansınız olur. Çok zamanınızı almadan aktarmaya çalışayım düşüncelerimi. Yazınızın öznesinde hata var. Yükleminde de hata var gibi..Sistemi yazabilecek bilgi birikiminden yoksun bir yazı olmuş. Bir öğretmenle hatta foksiyonalist olmayan bir öğretmenle görüşün. Saygılar sunarım.

  9. Tebrik ediyorum.Tepki alacağını bilerek doğruyu söyleyen Kübra Par’ı kutluyorum.Bir öğretmen olarak yazısının büyük bölümüne katılıyorum.Eleştirdiğim konu öğretmen olma niteliklerini taşımayan öğrenciler fakültelerde elenmeli veya öğretmen lisesi çıkışlı olmayanlar kolayca öğretmen olmamalı.Son söz her öğretmen kutsal değildir,saygın değildir.Kutsallık ve saygınlık yaptıklarınızla kazanılır.

  10. Yazara sormak isterdim, özel okullara ýönlendirmek adına devlet okullarının fiziki ihtiyaçlarının bir hükümet politikası olarak bilinçli şekilde karşılanmaması, yeterli derslik yapılmayıp sınıf mevcutlarının arttırılması, laboratuvar ve atölyelerin kapatılması, öğretmen ihtiyacının karşılanmaması, sözleşmeli hatta ücretli öğretmenlerle masrafların kısılmaya çalışılması, sadece EBS üyesi ve hükümet yanlısı diye liyakatsiz kişilerin yönetimlere getirilmesi vb. öğretmenden daha mı önemsiz bir sorun

  11. Öğretmenler öğretmen olabilmek için KPSS ve Kendi alanıyla ilgili sınavları geçip hem de çok yüksek puanlarla geçip rüştünü ispatlayarak öğretmen oluyor.Tamamen yaptığınız yorumlar öğretmenleri küçük düşürücü rencide edicidir.Türkiyede hangi meslek öğretmenler kadar sınava tabi tutuluyor size soruyorum.Hangi meslek öğretmenler kadar denetleniyor gösterin bana .Türkiye’de sürekli değişen sistemler eğitim sistemini bozmakta ve sürekli eğitimden anlamayan insanlar bakan yapılmakta bu da eğitimi bal

  12. Ara ara yanlış anlaşılacak bölümler var gibi gözükse de cımbızlamadan bütün halde değerlendirildiğinde eğitimci olmayan mesleğin içinde bulunmayan dış bir gözün görüp değerlendirebileceği sorunu doğru yerlerden yakalamayıbaşarabilmiş bir yazı. Ağzınıza sağlık. Her öğretmen her öğrencide bir artı üretemeyebilir. Öğretmen çeşitliliğinin olması normal olan. İşini severek yapan öğrencilerine değer veren ve verdiği değeri hissettirebilme çabasında olmak başlangıç için yeterli. Gerisi zamana kalmış

  13. Bı kimdir?Aylardır yaşanılan tepkilerin nedenini anlayamamış bile!Kimse kaliteye sınava karşı değil.Alakasız bir bölümden yüksek lisans yap muhaf ol ama yıllardır formasyon eğitimi almış biri sınava tabi tutulsun.Daha belki 30larında biri çıkmış alanında uzman bile olmadığı doktorluk öğretmenlik alanında yorum yapıyor ne acı!Eskiden meslek sınavlarında sorulan soruları şimdi ortaokul öğrencileri yapıyor.Zaten sorun bu da değil.Sorun ahlakı değerlerimizde iş ahlakımızda.Onu düzeltmemiz lazım.

  14. Lise öğrencilerinin bile full yaptığı bir sınav rezaletiydi. İkincisi dünyanın her yerinde uzmanlığın ölçüsü yüksek lisanstir. Üçüncüsü muhafet üzerinde öğretmenlere giydirirken birez da hükümeti elestirebilecek yazarlık cesaretiniz var mı. Yok. Hadi Kübra yalakaluga devam et sen

  15. Uzmanlık her branşın kendi alanında gösterdiği bir beceridir.öğretmenlik başlı başına bir uzmanlık dalıdır 50 tane sınava girip tekrar sınava girmek,şunu görmemek için rol yapanlara söylüyorum uzman veya değil her öğretmen aynı sınıfa gitip,aynı dersi anlatıyor.34 yıllık öğretme

  16. Gazetecilerin kaçı gerçek gazeteci! %90 sahip olduğu siyasilerin kalemşörü. Haktan ve halktan tarafa hiç yok. Hepiniz hakkında düşüncem bu.

  17. Uzman öğretmen ile uzman olmayan arasında ücret hariç ne fark var? Bu yüzden bu sınav bir kariyer değişikliği sınavı değildir. Sınavı kazanırsanız size para vereceğim sınavıdır. Hükümetten beklentim bütün meslekleri ve emeklileri yeni yıl zamları için sınav yapması…

  18. Doğrusu “baş öğretmen” değil “başöğretmen”dir. Bitişik yazılır.

  19. Dediklerin doğru da olsa senin haddin değil.. Çek o kirli ellerini öğretmenlerden..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HABER VE İHBARLARINIZI BİZE GÖNDERİN
Her türlü görüş, bilgi veya haber paylaşımınız için WhatsApp’tan yazabilirsiniz.
Not: Kişisel bilgileriniz (telefon, isim vb.) gizli tutulur. Lütfen aramayınız — sadece mesaj atınız.
WhatsApp: 0531 674 25 06
Başa dön tuşu